Simdiye dek afakta (dış dünyada/evrende) mana-yı harfi bakış açısının uygulanmasını ele aldik. Bu sayfada enfüste (insanın kendisinde) mana-yı harfi uygulamasını ele almaya basliyoruz. Nesnelere (üç boyutlu fotografik kesitlere) zaman boyutu ekleyerek (geçmiş, gelecek) olaylara mana-yı harfi bakış açısını bilahare ele aliyoruz iA.
Enfüsi tefekkür, kendimize mana-yı harfi ile bakmak, evrendeki nesnelere olan bakış acımızı (afaki tefekkür) kendi şahsımıza uygulamak, kendi cihazatlarımızı (duygu, düşünce, beden fonksiyonları, vs.) birer ayet ve Esma-i İlahi’nin yansımaları olarak görmektir.
2.1) Devamlı Yaratılış
Bebekliğimizi, çocukluğumuzu, ergenliğimizi, gençliğimizi, yaşlılığımızı gözümüzün önüne getirelim. Her altı ayda bir hücrelerimizin çoğunun değişmesini/yenilenmesini ve duygu ve düşüncelerimizin her an farklılık göstermesini düşünelim. İnsanda bir andan bir ana geçmek ve varlığını idame ettirmek için bir gücün olmayışı, insanın her an yeniden farklı bir formda yaratılıyor oluşu ve değişkenliği sürekli yaratılışın bir ifadesidir (continuous creation). Bu sürekli yaratılış, insanın varlığının yaratıklar cinsinden olmayan (Mutlak (bkz: Sonsuz-Mutlak farkı)) İlahi bir kaynak tarafından mümkün kılındığı sonucuna ulaştırır.
Sonsuz-Mutlak farkı: Sonsuzluk vs. Mutlakiyet
https://www.youtube.com/watch?v=WnJ32Ei2tsg
Vurgu: Her anımda yeni bir ben var. Ben değişmez, sabit değilim.
>>>> Uygulama örneği:
Çocuğumuzu veya eşimizi değiştirmek istiyoruz ama değiştiremiyoruz, aciz kalıyoruz. Öte yandan, insanların değişebildiğini, onları bir Değiştiren’in varlığını da gözlemliyoruz. Acziyetimizle kalpleri ve/ya duyguları Değiştiren’i, Dönüştüren’i tanıyoruz. Ya Muqallib al-Qulub (ey Kalpleri Dönüştüren) diye zikrediyoruz.
>>>> Bu tefekkür ve zikr modern hayat tarzının sonuçları olan ve bugün sıklıkla karşılaştığımız su sorunları çözebilmek için bize reçete olabilir:
“Dönek olmamak”, kendini, görüşlerini ve kararlarını sorgulamamak adına hakikat arayışına girmemek, “laf ağızdan bir kere çıkar” düşüncesine saplanıp kalmak, her “ben”in yeni bir ben olduğunun ve her “yeni ben”in yeni bir anlayışa ve kavrayışa sahip olabileceği hakikatinin üstünü örter. Zira insanın değişmesi ve bu değişimle birlikte duygu, düşünce ve davranışlarının tekâmül etmesi kaçınılması, utanılması gereken değil aksine arzu edilen, hedeflenen bir durumdur.
Ayrıca, her an yeniden yaratılıyor olduğumuz düşüncesi, “ben zaten batmışım, kotu biriyim, iradesini doğru şekilde kullanamayan zayıf biriyim” gibi söylemlerle ümitsizliğe düşmeye de çare olur. Her an yeniden dirildiğimizi, her anin yeni bir değişim fırsatı olduğunu, tövbe kapısının her zaman açık olduğunu ve geçmişi istiğfarla temizleyebileceğimizi unutmamalıyız. (İstiğfar “delete button”ımız, “del tuşu”muzdur.)
Utanma yerine Pişmanlık:
Yaptığımız hata ve günahların (ve hatta bize yapılan zulümlerin) sonucu olarak hissedebileceğimiz utanma duygumuz bizde korku, sinir, öfke, kendimizden nefret etme, kendimizi aşağılama ve sevmeme gibi öz değerimizi tahrip eden duyguların tezahür etmesine neden olur. Bu duyguların yıkıcı etkilerinden kurtulmak için, utanmak yerine hatalarımızla yüzleşerek, yanlışlarımızı kabul ederek, pişmanlık ve tövbeye odaklanarak, şimdiki anı nasıl düzeltebileceğimize, yaptığımız hata ve günahların üzerinden neler öğrenebileceğimize, nasıl hikmetlerle eğitileceğimize yönelmeliyiz. Utanmak insanın kendisiyle yüzleşmesine, eksik yönlerini düzeltmesine ve olumlu yönde değişimine set çekeceği için, hata ve günahlarımızdan ötürü utanmak yerine pişmanlık duyarak kendimizden saklanmaktan ve kendimizi ve başkalarını yargılamaktan kaçınmalıyız. Pozitif eylemler içinde olarak, kendimize ve çevremize karşı daha merhametli yaklaşmalı, Rabbimizin Sattar (hataları, günahları Örten), Ghaffar ve Tawwab (istiğfar ve tövbeleri Kabul Eden) olduğunu unutmamalıyız. (bkz: “Compassionate Mind” by “Paul Gilbert”)
****
26 Mayis dersinde "afaki tefekkürlere zikr örnekleri" "afaki tefekkür ile enfüsi tefekkür arasındaki ilişki" "enfusi tefekküre giris" ve "(2.1) devamli yaratilis" konularini daha detayli tartistik. Bir sonraki hafta (2 Haziran) 2.2 ve 2.3 (enfüste mana-yı harfinin diğer yönleri, ene risalesi) ile devam ettik.
****
26 Mayıs 2015 (2.1) ses kaydı: http://yourlisten.com/LoudThinking/5262015-halaqa
------------
--> BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN TIKLAYINIZ: 2.2) Yeteneklerimizin kaynağını görmek
Enfüsi tefekkür, kendimize mana-yı harfi ile bakmak, evrendeki nesnelere olan bakış acımızı (afaki tefekkür) kendi şahsımıza uygulamak, kendi cihazatlarımızı (duygu, düşünce, beden fonksiyonları, vs.) birer ayet ve Esma-i İlahi’nin yansımaları olarak görmektir.
2.1) Devamlı Yaratılış
Bebekliğimizi, çocukluğumuzu, ergenliğimizi, gençliğimizi, yaşlılığımızı gözümüzün önüne getirelim. Her altı ayda bir hücrelerimizin çoğunun değişmesini/yenilenmesini ve duygu ve düşüncelerimizin her an farklılık göstermesini düşünelim. İnsanda bir andan bir ana geçmek ve varlığını idame ettirmek için bir gücün olmayışı, insanın her an yeniden farklı bir formda yaratılıyor oluşu ve değişkenliği sürekli yaratılışın bir ifadesidir (continuous creation). Bu sürekli yaratılış, insanın varlığının yaratıklar cinsinden olmayan (Mutlak (bkz: Sonsuz-Mutlak farkı)) İlahi bir kaynak tarafından mümkün kılındığı sonucuna ulaştırır.
Sonsuz-Mutlak farkı: Sonsuzluk vs. Mutlakiyet
https://www.youtube.com/watch?v=WnJ32Ei2tsg
Vurgu: Her anımda yeni bir ben var. Ben değişmez, sabit değilim.
>>>> Uygulama örneği:
Çocuğumuzu veya eşimizi değiştirmek istiyoruz ama değiştiremiyoruz, aciz kalıyoruz. Öte yandan, insanların değişebildiğini, onları bir Değiştiren’in varlığını da gözlemliyoruz. Acziyetimizle kalpleri ve/ya duyguları Değiştiren’i, Dönüştüren’i tanıyoruz. Ya Muqallib al-Qulub (ey Kalpleri Dönüştüren) diye zikrediyoruz.
>>>> Bu tefekkür ve zikr modern hayat tarzının sonuçları olan ve bugün sıklıkla karşılaştığımız su sorunları çözebilmek için bize reçete olabilir:
“Dönek olmamak”, kendini, görüşlerini ve kararlarını sorgulamamak adına hakikat arayışına girmemek, “laf ağızdan bir kere çıkar” düşüncesine saplanıp kalmak, her “ben”in yeni bir ben olduğunun ve her “yeni ben”in yeni bir anlayışa ve kavrayışa sahip olabileceği hakikatinin üstünü örter. Zira insanın değişmesi ve bu değişimle birlikte duygu, düşünce ve davranışlarının tekâmül etmesi kaçınılması, utanılması gereken değil aksine arzu edilen, hedeflenen bir durumdur.
Ayrıca, her an yeniden yaratılıyor olduğumuz düşüncesi, “ben zaten batmışım, kotu biriyim, iradesini doğru şekilde kullanamayan zayıf biriyim” gibi söylemlerle ümitsizliğe düşmeye de çare olur. Her an yeniden dirildiğimizi, her anin yeni bir değişim fırsatı olduğunu, tövbe kapısının her zaman açık olduğunu ve geçmişi istiğfarla temizleyebileceğimizi unutmamalıyız. (İstiğfar “delete button”ımız, “del tuşu”muzdur.)
Utanma yerine Pişmanlık:
Yaptığımız hata ve günahların (ve hatta bize yapılan zulümlerin) sonucu olarak hissedebileceğimiz utanma duygumuz bizde korku, sinir, öfke, kendimizden nefret etme, kendimizi aşağılama ve sevmeme gibi öz değerimizi tahrip eden duyguların tezahür etmesine neden olur. Bu duyguların yıkıcı etkilerinden kurtulmak için, utanmak yerine hatalarımızla yüzleşerek, yanlışlarımızı kabul ederek, pişmanlık ve tövbeye odaklanarak, şimdiki anı nasıl düzeltebileceğimize, yaptığımız hata ve günahların üzerinden neler öğrenebileceğimize, nasıl hikmetlerle eğitileceğimize yönelmeliyiz. Utanmak insanın kendisiyle yüzleşmesine, eksik yönlerini düzeltmesine ve olumlu yönde değişimine set çekeceği için, hata ve günahlarımızdan ötürü utanmak yerine pişmanlık duyarak kendimizden saklanmaktan ve kendimizi ve başkalarını yargılamaktan kaçınmalıyız. Pozitif eylemler içinde olarak, kendimize ve çevremize karşı daha merhametli yaklaşmalı, Rabbimizin Sattar (hataları, günahları Örten), Ghaffar ve Tawwab (istiğfar ve tövbeleri Kabul Eden) olduğunu unutmamalıyız. (bkz: “Compassionate Mind” by “Paul Gilbert”)
****
26 Mayis dersinde "afaki tefekkürlere zikr örnekleri" "afaki tefekkür ile enfüsi tefekkür arasındaki ilişki" "enfusi tefekküre giris" ve "(2.1) devamli yaratilis" konularini daha detayli tartistik. Bir sonraki hafta (2 Haziran) 2.2 ve 2.3 (enfüste mana-yı harfinin diğer yönleri, ene risalesi) ile devam ettik.
****
26 Mayıs 2015 (2.1) ses kaydı: http://yourlisten.com/LoudThinking/5262015-halaqa
------------
--> BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN TIKLAYINIZ: 2.2) Yeteneklerimizin kaynağını görmek